İletişim Kazaları

Bazen herşey ters gider. En az beş kere tane tane anlattığımız şeyin, tamda tersi şekilde anlaşıldığını, şaşırarak fark ederiz.

Geçen gün bir süpermarketin balık reyonunda, tesadüfen bir münakaşaya şahit oldum .

Genç kadın ısrarla; "Balıkları niye pişirdiniz beyfendi? " diye balıkları temizleyen adama çıkışıyordu.

Balıkçı ise; "Kocanız istemese ben niye balıklarınızı pişireyim" diyordu. Kadın koşarak balıkçının yanından ayrıldı, eşini süpermarketin içinde bulup getirdi. Mahçup kocasının yanında, "hayır eşim size pişir dememiş, balıkların işi bitti mi demiş, o sadece temizlenmesini istiyormuş".

Balıkçı ise; "Kocanız bize pişirin dediği için pişirdik, kusura bakmayın abla" dese de, kadın; "Ben herkesin balığının piştiği yerden balık yemem, vallaha şikayete gidiyorum" diyerek balıkçının yanından, kocasını da çekiştirerek ayrıldı.

Kadın önce kocasına sinirlendi, sonra balıkçıya. Balıkçıysa ne yapacağını bilemeden, benden ona arka çıkmamı bekleyerek bana, "ben niye pişireyim onlar istedi" diyerek benden onay bekledi.

Benzer olaylara siz de şahit oluyor musunuz?

Özellikle iş hayatında iletişimin belli kuralları var elbet ;

*Meslektaşlarınızın sizi duyduğundan ve söyleneni anladığından emin olun.

*Konuşmaya başlamadan önce söyleyeceklerinizin önemini vurgulayın: "Önemli bir konu var ve

yardımınıza ihtiyacım var."

*Ekibiniz için birbirleriyle nasıl iletişimde bulunması gerektiği konusunda kendi aranızda bir fikir jimnastiği yaparak tasarım oluşturun.

*Meslektaşlarınızın nasıl bilgilendirilmek istedikleri ile ilgili tercihlerini ve nelerden hoşlanmadıklarını göz ardı etmeyin. Bazı insanlar işitseldir, bazı insanlar görsel.

*Kendi iletişim tarzınızı gözden kaçırmayın. Meslektaşlarınızın dikkatini çekmenin en iyi yolunu düşünün.